24 Ağustos 2008 Pazar

BAŞLADI AMA OLMADI

İlk defa lig'e bu kadar hasretle girdim. Halbuki haziran ayında doya doya milli maçlar filan derken, o kadar da boş değildi arası, ama nedense bana çok uzun geldi bu sene.

Uzun lafın kısası, lig başladı ama feci bir hayal kırıklığı ile başladı. Gerçi çok mu sürprizdi derseniz, ben de değildi derim. Bu seneki transferler, hele hele kayıplarımızı da düşündüğümüzde, bana hiç yeterli gelmedi. Öncelikle, şampiyonlar ligi gibi bir olaya hazırlanan bir takımın en az ilk takım kadar kenarda sıkı adamı olmalı. Daha nedense işin bu tarafı yönetim tarafından anlaşılamıyor. Hele hele Aurelio'nun gidişi sonrası orta saha gediğimiz çok ciddi anlamda gözümüzün içine bakıyor.

Dünkü maça dönecek olursak, aklımda kalan en önemli konu başlıkları şunlardır:

Tüm maç boyunca yüreğimizi ağzımıza getiren, rakip kaleciyi korkutan tek bir atağımız olmadı. Bir tek Guiza'nın gol emaresi verebilecek bir girişimi, daha tehlike olmadan ortadan kalktı. FB gibi bir takım kendi liginde bir maçı böyle bitiyorsa, bu iş ciddi anlamda problemdir.

Kanatlar kesinlikle işlemedi. Ne Gökhan, ne Kazım, ne de Uğur tek doğru dürüst atak yapamadılar.

Orta sahada Emre, Alex'in sıkıştığı anlarda insiyatif alamadı. Varlığını maça koyamadı.

Defans en zorlanan yer oldu, ama onlara çok yüklenmek anlamsız, zira orta saha ve forvetin bu derece etkisiz olduğu bir takımda doğal olarak defans zorlanır.

İşin ilginç yanı, Daum gitti, Zico gitti ve hala bu takım süratli top oynayıp, atağa hızlı kalkamıyor, ve rakibi boğamıyor. Demek ki olay oyuncu dokusunda olsa gerek. Ağır, uzun hazırlık paslarıyla, adeta davul çala çala atağa kalkıyoruz, ve de ataklar rakip saha içinde eriyor.

Sezon başında çok girişmek manalı olmaz, ama sakin kafayla bakıldığında bu takımı ciddi anlamda ateşleyecek, birebirde adam geçebilecek bir kaç oyuncu takviyesi çok net şekilde ortada. Bu konuya çare bulmadan bizim geçen senenin üzerine vites atlamamız imkansızdır.

23 Ağustos 2008 Cumartesi

Başlıyorrrrrrrr

Vallahi başlıyor. 104 gün olmuş... Dile kolay. Gelenler, gidenler, düşenler - çıkanlar... Yılların sevgisi başlıyor... Daha da önemlisi, güzeli, spor KLUBÜMÜZ gene, yine, yeniden...

Bu yıl nasıl bir yıl olacak. Temennilerle analizleri birbirinden ayırmak lazım sanırım. Ben temennilerle bir başlayayım. 

Federasyon ve hakemler : Allah aşkına, kul hakkına... Bu yıl tarafsız olun. Kim ne hak ediyorsa o... Kararlarda da , cezalarda da neyse o. Anlamadığım birşey var. Cesur olun deniyor. İşini gereği gibi yapmak ne zaman cesaret oldu?
Kurallar uygulansın. Ayrım yapılmaksızın. Eyyam yapılmaksızın. LÜTFEN...

Takımlar : Herkes elinden geleni yapsın. Fairplay vs vs... Delikanlı olun yeter. Düşseniz de top oynayın, kafaya oynasanız da. 

Rakipler : Bu sene nihayet teşvik primi yasaklandı :) top oynayın...

Taraftarlar : Takımınızı destekleyin, üzerinden çıkar sağlamaya çalışmayın. Kızmayın, eleştirin. Küfür etmeyin. Üye olun, konuşun. Yönetilmeyin, yönetin. Paranızı kulubünüz lisanslı ürünlerine harcayın. Kıskanmayın, gıpta edin.

Medya : Adam gibi olun!!! Ekmek yediğiniz kapıya küfür etmeyin. Hele o kapıların en büyüğü üzerinden para kazanıyorsanız, o kapıya biraz saygı gösterin.

Fenerbahçe : Basketbolda biraz zayıfladık gibi görünüyor ama ümitliyim. Tecrübe başka birşey. Bu sene bayanlar voleyboldan da ümitliyim. Kombine almak için yeni spor salonunu bekliyoruz. Masa tenisçilerinin de desteğe ihtiyacı var. Avrupa şampiyonu olacaklar.

Futbol her zamanki gibi derin bir konu. Kezman gitti Guiza geldi, nöbetçi kral 11'de. 

BENCE :

  • Guiza ile Kezman arasında ciddi bir fark yok. Her iki oyuncunun da oynayabilmesi için destek lazım. Nasıl bir destek? Ya sürekli kanat baskıları ile ya uzun, kaliteli tek toplar ile. Bunu yapabiliyor muyuz ? İyi değil... Bunu yapamadıktan sonra sürekli koşan ve baskı yapan yeni bir oyuncumuz olur :)
  • Semih : 40 dakikalık canavar. Ama hala nerede dursun karıştırıyor. Alex'in pozisyonunda oynasın diye bizde Alex var. Garanti ediyorum, kenardan diri geldiği ve takımın da istekli olduğu her maçı onun golleri ile kazanırız. Ama ilk 11'de büyük maçlarda zor...
  • Aurelio gitti karalar bağladık. Neden ? Çift ön libero ile bu sorun çözülür. Selçuk diri olduğu her maç çözümdür. Bence eldeki kadro iyidir. Bizim sorunumuz Alex olmazsa ne olur.
  • Bombamız Uğur'dur... Oynarsa kraldır normal performansla bize çokkkkkkkk....
  • Devid önemli topçuymuş...
  • Emre, inşallah düzelir.
  • Burak, biraz daha yolu var
  • Kazım... Ah be Kazım... İste, Anelka'yı yazmaz kimse... Sen oyna, eğlen, keyif al... Ama büyük olduğunu bilmeden çocuk gibi olma
  • Aragones : kızmayın. Bu takım hızlı topu bu kadro ile oyanayamaz. Çatlasa yolu yok. Güvenmek zorundayız. İspanya'da kadro iyiydi diyorlar ama ben hiç bir kupada İspanya'yı zayıf hatırlamam ki ?
Kim şampiyon olsun...??? BİZZZZZZZZZZZZZ

Sevgiyle kalın