9 Mart 2009 Pazartesi

Kayserispor - Fenerbahce

Bazı alıntılarla bu maçla ilgili düşüncelerimi sıcağı sıcağına paylaşmak istiyorum :

İki sivas maçındaki iyi mücadele ve futbol ile hava yakalayan, rakiplerinin puan kayıplarıyla potaya giren fenerbahçe'nin kazanması gereken bir maçtı. Diğer taraftan da takımın bu seneki deplasman performansı ortadaydı. Bunun yanında bir de rakibin yeni stadındaki ilk maçı olması ve zeminin bozukluğu gibi faktörler söz konusuydu. fenerbahçe ilk yarıdaki iyi futbolu neticesinde attığı iki golün üzerine "ikinci yarı maçı vermeyiz" diye düşünüyordum. Hatta Guiza ısınmaya başlayınca tamam 3 hatta 4 ü bulacağız derken Volkan kırmızı kart gördü, Guiza'nın girme işi yattı, takım on kişi kaldı. Bir de buna volkan babacan'ın girdikten sonra bir iki pozisyondaki acemilikleri eklenince açıkcası bir tedirginlik oldu. "Emre birazdan kırmızı kart görür" diye endişelenirken aragones oyundan aldı da en azından maçı on kişi tamamlayabildik.
Yerine niye Emreciksin'i değil de Guiza'yı aldı ? Anlamış ve doğru bulmuş değilim.

Alex de souza'nın ayağının(her ikisinin de) değdiği atakların güzelliği bir başkaydı. Ayrıca ikinci yarıda da takım zorda kaldığında topu her ayağına aldığında oyunu rahatlattı. Gökhan Gönül her zamanki gibi ortalarda iyi değildi(gerçi bu sefer 3 tane güzel orta yaptı), onun dışında defansif anlamda ve ileri çıkıçlarda etkiliydi. Kupa maçında sivas'ın attığı golle ilgili "carlos geldiğinden beri kendisinden beklenen golü bilica attı" gibi bir yorum okumuştum, fakat kullanılan frikikte kaleciden dönen toplar asist sayılsa Carlos asist krallığında iddialı olurdu, hakkını yemeyelim. Ayrıca Alex'in attığı ve atamadığı gollerde de paslar onun. Bu aralar formda. Lugano çok önemli müdahalelerde bulundu. Mücadelesi ve yerinde müdahaleleri ile defansta takımı toparlayan isimdi. Hala anlaşma yapmıyoruz, her hafta fiyatını arttıtıyor.

İlk devrenin sonunda Uğur Boral çıktı, galiba sakatlıktan ötürü oyundan alındı. Rakibin müdahalesine faul bile verilmedi, oysa bodoslama uğur'a daldı kayserili oyuncu.

Puan kaybı olsaydı fatura çıkacak oyuncu belliydi : Volkan Demirel. Can havli ile belki bizlerde aynı hareketi yapabiliriz ama miyonlarca Eura'ya Fenerbahçe'de oynuyorsun, yapmayacaksın.

Bir de Emre'ye iki çift lafım var. Yapilan faul, hafif bir sakatlik gecirdin. Ama hiç bir uygar insan bogazini kesme isareti ile rakip oyuncuya mafyavari gozdagi veremez, hele benim takımımım oyuncusu ise. Emre o işler Cincon'da kaldı; burası Fenerbahçe. Milli takım kaptanı mısın ? Mayfa mısın ?

Aynı maçtan başka bir örnek : Semih'e yapilan faul, mikrofonlar sagolsun, Semih'in dediklerini duyuyoruz : "ayip olmuyo mu mehmet?".. ikisi de ayni takimda.. ikisi de buyuk paralar aliyor, ikisi de milli takim gormus, buyuk basarilarda yer almislar ama demek ki fark var bir yerlerde, degisemeyecek bir fark. Bu arada Semih ile ilgili bulduğum bir istatistik : Son 3 sezonda 33 gol atmış. Bunların 30'unu alex'in oyunda olduğu dakikalarda atmış.

Galatasaray maçına kadar ikisi içerde üç maçı var Fenerbahçe'nin. İçerideki maçları(Kocaeli ve Eskişehir) kazanacağını düşünüyorum. Deplasmandaki maçı da(Bursa) kazanırsa Galatasaray maçına kadar puan durumunun alması muhtemel tablo ile beraber çok ilginç ve heyecanlı bir maç yaşamamız muhtemel ASY'de.Puan kaybetme kredisini kötü kullanan bir fenerbahçe'nin şampiyon olabilmek için deplasmanda Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon maçlarından iyi sonuçlar alması şart zaten. Takımın performansının ve havasının yükselişte olması bir avantaj olacaktır tabii ki. Fenerbahçe Beşiktaş'la beraber son düzlüğe en iyi hava ile giren takım. Biraz da Avrupa'daki gidişattan ötürü Galatasaray.

Tolunay Kafkas, Carlos'a kabadayılık yapıp üzerine yürüyerek futbolculuk ve teknik direktörlük kariyerindeki sayısız başarılarına bir yenisini eklemiştir. Başarılı ve sürekli olmak için 'altyapının' ne kadar önemli olduğunu Bülent Uygun ile birlikte herkese göstermiştir.

Kaybettiğimiz zaman hakem için konuşmayı sevmiyorum ama bu sefer kazandık ve hakem için 1-2 çift laf söylemeliyim : Bünyamin Gezer otoriter olmak için suratsız olmak gerektiğini ve bunu hakemlik için çok gerekli olduğunu sanıyor. Bana göre kötü bir maç yönetti. İstediği zaman doğru kararlar verebilirken, bazı pozisyonlarda gerekli düdükleri çalmaktan acizdi. Emre'nin ve Deniz'in gördüğü kartlar haksızdı , neyse ki ikinciler gelmeden maç tamamlandı. İlk yarıda Uğur Boral'ın yediği dize faul bile vermeye tenezzül etmedi . Kayserispor adına belki 10 dan fazla ceza sahasına tehlikeli orta yapılabilecek faul verildi , bunlardan yanlış olanlar vardı. Bu maçta Kayserispor 1(yazıyla bir) sarı kart gördü. Mehmet Topuz'un atılması gereken maçta 98 dakikayı tamamlaması da bir Bünyamin Gezer başarısıdır.

Fenerbahçe tribünü de gayet iyiydi TV'den algılayabildiğim kadarıyla. Son iki Sivas maçında da gördüğüm kadarıyla, tribünlerin de havaya girmesi iyiye işaret. Bu mücadele devam ettiği sürece şampiyonluk yarışına renk katacaktır Fenerbahçe.

T

Hiç yorum yok: