8 Mart 2008 Cumartesi

Riyakarlık

Bugünlerde felsefe yapmaya hiç niyetim yok, o sebeple bu başlığa aldanmayın. Daha önceki yazılarımda belirttiğim kendini ve Haddini bilmek düsturlarım arasında yer alır, bunun yanında riyakarlığa da dayanamam. Kadir kıymet bilmek de önemlidir.

Sevilla maçı sonrası ister istemez çok şey aklımıza geliyor, öyle olsaydı da böyle olsaydı da ne olurdu. ne olurduysa olurdu ama olmadı. Ama bunlardan ders de çıkartmak gerekir. Şöyle ki, eğer 2. maç bizim sahamızda olsaydı, eğer 9. dakikada 2-0 yenik duruma düşseydik, bu takım oynayabilir miydi. Başta Volkan olmak üzere bütün takıma homurtular dışında küfür ve ıslıklar uçardı ortalıkta. Bu sefer o moralle bu takım maçı çeviremezdi. Bunu çoook iyi düşünmek gerekir. Bundan ders çıkartmak gerekir.

Buradan anlaşılan şeylerin başında da kendi sahanda kazanmanın önemi çıktığı gibi takımı her an desteklemenin ve moral aşılamanın da önemi ortaya çıkıyor. Maçın deplasmanda oluşu maçın dönmesinde en önemli etkendir. Bu fikri aslında bugun maçı sevilla da izleyen eski yönetim kurulu üyemiz Rahmi Eyüboğlu dile getirdi. Çok da haklıydı.

9. dakikada 2-0 olduktan sonra orada bulunan 2.500 kişi de farklı bir şey yapmamış ama onların sesleri çok duyulmadığı için negatif enerji takıma yansımamış. İşte turu getiren en büyük sebeplerden birisi.

ne mutlu bizlere, umutlu günlere

Hiç yorum yok: