23 Aralık 2008 Salı

Beter Olun

Bu gün çok mutlu ve çok üzgünüm... Mutluyum, belki biraz anladılar, üzgünüm... Hiç bir değişiklik yoookkkkk....

İGS ve jimnastikçiler arasında bir derbi oynandı... Çok keyifliymiş... Ben sonradan özetleri seyrettim. Ne pozisyonlar gördüm ne...:)))

Yeyin birbirinizi diyeceğim ama, yemezler... Hakem kim ? Cüneyt Çakır... Yani ? Ya hani şu, 2-1 lik kupa yarıfinal maçı... Bizi doğrayan ve FİFA hakemliği bulunan yani yabancı dili bulunan ARTİST arkadaşımız mı ? Süper süper süper gooddddd... :)))

İlk penaltının bin bin bin beterini Alex yaşadığında bir sürü anlı şanlı yorumcumuz Alex ayağını çekecek, kurnazlık yapıyor dedi. Alex sarıkart gördü. Gösteren kim ? Anlı şanlı türk hakemleri... Golde Rüştü'nün eli topun üzerinde ama Servet buluyor, vuruyor... Gollllllll... Kural ne diyor? Kalecinin parmağı deyse top kontrolünde. Karar ne ? Goollllll... :))))) Beter olunnnnnnnnnnnnn...

Delgado dillere destan bir sarı kart görüyor. İkincisi yani hani... Gökhan Gönül görürken gülenler, Çakır'a hak verenler... Beter olunnnnnnnnn... Fifa hakemini yesinler, ingilizcesini sevsinler. :)))))))))))))

Son penaltı, Selçuk yapsaydı kırmızı görürdü kırmızı... Burda futbolcu direncek hocammmmm... Guzia'nın forması kopmadan penaltı veren namerd, bu penaltının ağa babası....:)))) Beter olunnnnnnnn....

Hadi jimnastikçiler, hepinizi temiz futbol pankartına bekliyoruzzzzzzz :))))))) Beter olun inşallaaaaaaahhhhh :)))))))
Sayın Trabzon başkanı, siz de jimnastikçilere sahip çıkın lütfennnnn....!!!!!!!! Ortak pankartla çıkın, başkası siz yakışmazzzz :))))))

Biz mi ? Biz ne yapacağız... Baros dururken, Guiza'yı alanlar düşünsün, Guiza da inşallah beni utandırsın... Asisti olmayan orta saha Emre de beni utandırsın inşallah...:)))

Allah iyi bir klübe nasip eylesin, başka birşey yok...

Ankaralı dostlara ve tüm güzel insanlara sevgi selam... 

Fenerle kalın, hoşça kalın...


20 Aralık 2008 Cumartesi

Vayyy beeee....

Şaka gibi diyeceğim ama değil. Tüm senaryo tekrar uygulamaya girdi. Aynen dediğim ve korktuğum gibi.

Ney bu senaryo. Fenerbahçe kötü oynuyor ve sıralamadaki yeri kötü. Güzel ! Şampiyonlar ligi fiyasko... Güzel ! Hakemler canına okuyor... Güzel ! Oynasın, kazansın canım.

Sen Zico'yu gönder, Aurelio'yu elinde tutama, üstelik git yanlış transferler yap. Sonra hakem hataları diye bağır ( ki bağıran yok aslında )... Olacak şey değil!!! Ne oynadın ki kazanmak için hakem hatası diyorsun.
Altı üstü gene penaltıların verilmiyor, hatta oyuncularına sarı kart gösteriliyor. Senin sahanda ya da deplasmanda tüm takdir hakları neredeyse aleyhine kullanılıyor, vakit geçirmekten kart gören kaleci senin kalecin. Ne kızıyorsun ? Beter olma bu kadar !

Bu koro nerde ?Basında... Yazılı ve görsel... Ve radyolar... Hakem tartışmayalım teranesi...

En fazla kim katılıyor buna ? Biz Fenerbahçe taraftarları. Arkadaşlar, yerden göğe bu takımı, oyuncularını ve hocasını, yöneticilerini eleştirme hakkımız var. Yerden yere vurma hakkımız var. Ama hep söylediğim ve söyleyeceğim gibi : bu hiç bir zaman hakeme ya da medyaya emek hırsızlığı yapma hakkı vermez. Kötü oynamakla, kuralların eşit ve adil uygulanmasının alakası yoktur ! Selçuk arkadan tuttu ve kart gördü diye Selçuk'a kızıyorsak, benzeri durumlarda kartı vermeyen üstelik aynı hakemleri de suçlamak ve eleştirmek lazım. Ya da sert girdi diye benim oyuncum sarı kart görüyorken, beteri giren niye kırmızı görmüyor diye sormak da lazım.

Niye bunları tekrar yazıyorum ? Tüm kötü oyunumuza, kızdığımız herşeye rağmen bu kadro lider. ( maç fazlasıyla olsa da :)) Ve bir anda her yerde hakem konuşulmaya başlandı. Hem de nasıl bir konuşmaktır.

Anelka'nın elle atmadığı, ( faul tartışılmaz ) bu ispatlanmış bir pozisyon ısıtılarak! Bu şekilde puanları götürenler nerde ? Trabzonspor başkanı, olacakları göremedin mi ? Diğer bir takımın elle attığı goller, verilmeyen kartlar... Göremedin mi ?????

Şimdi oklar gene bir takıma dönecek. Yakında ligin en pahalı takımı yine gariban edebiyatı da yapmaya başlar. Ve yanına tüpçüyü de alıp pankart bile açarlar ( sahi ne verilmişti o pankarta ceza ? )

Lütfen herkes akıllı olsun. Biz en son ne zaman aldığımızı hatırlayamadığımız Türkiye kupasından kaç kere bundan daha iğrenç şekilde elenmedik mi ? Şampiyonluklarımız elimizden alınmadı mı ?

Koro halinde söyleyelim. Biz Fenerbahçeliyiz. Bu takımı ve herşeyini eleştirebiliriz. İşlerini yapmadı diye. Ama lütfen HERKES KENDİ İŞİNİ yapsın!!!

Sevgiyle kalın,

Fenerle Kalın

6 Aralık 2008 Cumartesi

Ilk Yazi

Sevgili Hakan Alp tarafindan blog'a yeterli ilgiyi gostermemekle cok suclandim, kismet buguneymis.

TFF hakemlerimizin kalitesi konusunda yapilan elestirileri ve yazilari cok okumam. Acikcasi biraz da gereksiz bulurum. Hatta "Biz Fenerbahce'yiz hakemi de yenmeliyiz" diye dusunurum. Ama Denizli macindan sonra kendimi tutamadim ve bu saatte sizlerle belki de dikkatlerimizden kacan bir iki konuyu paylasayim istedim. Yarinki gazeteleri okumadan yaziyorum, belki yarin bazi gazetelerde yazar bu konulari.

50 cm iceriden gol pozisyonunu yazmayacagim. Ama bir soru soracagim, gercekten soracagim, bileniniz varsa cevap versin : Yan hakem gormedi, cok uzaktaydi - suc Deivid'in o kadar uzaktan vurulur mu hakem cizgide olamadigi icin goremedi -, orta hakem gormedi, 4.Hakem gormedi. Bunlardan biri uyarsa gol sayilmaz miydi ?

Guiza'nin ofsayt gerekcesiyle atilmayan nizami golu icin de sunu soyleyecegim : Ofsayt calinmasaydi Guiza onu atabilecek miydi ?

Hakemin gosteremedigi sari kartlara ne diyeceksiniz ? Denizli cok sert oynadi ve hakem buna goz yumdu. Acan bunda Erman Toroglu'nun son haftalarda cok kolay sari gosteriliyor yorumu etkli olmus mudur ?

Peki 4.Hakem skandalina ne diyeceksiniz : Bu mac, deivid de souza´nin buyuk bir futbol skandalinin onune gectigi mac olmustur.Ikinci yarinin ortalarina dogru emre ile birlikte oyuna girmek icin saha kenarina geldiler. 4.Hakem, 6 numarali Gokcek Vederson icin tabelayi havaya kaldirdi ve Vederson disari cikarken sahaya girmesi icin Deivid´in soyle bir omzuna dokundu. Deivid ise kendisinin degil emrenin oyuna girecegini isaret etti. Deivid bir anlik karambolde oyuna girmis olsa fenerbahce sahada 7 yabanciyla yer almis olacak ve 6 yabanci oyuncu kuralini ihlal etmis olacakti. Ondan sonra ayikla princin tasini.

Simdilik bu kadar yeter, ileri de daha uzun ve felsefi yazmak dilegiyle . . .

Iyi uykular . . .

2 Aralık 2008 Salı

Nasıl İştir Bu

Dostlara merhaba,

Ankaralı dostlardan özür dileyerek başlayalım satırlara. Can dostlarımız... Ankaralı kombinelilerdi, Ankaralı Fenerliler şimdi de Ankaralı dostlarımız oldular. Allah eksik etmesin, her maçta bizimle olsunlar...
Niye özür diledim? Yazı gecikti diye. Ama lütfen kızmasınlar bana. Maçtan sonra özellikle hakemle ilgili basın ne konuşacak diye bekledim... Gördüm, dinledim ve güldüm... Bir de GS maçını bekledim... Hayretler içerisindeyim! Acı içerisindeyim! Melih Gümüşbıçak gibi oldum hatta!!! Ne alaka diyeceksiniz değil mi ? Okuyanlar bilir ama gene de anlatacağım tekrar...

Bizim maç ilginçti gerçekten de... Neden ilginçti? Bir kere nihayet duran topları FB gibi kullanmaya başladık... Öyle olmuyorsa, böyle olsun. Guiza'ya rağmen hatta :)

BJK kurgusunu görüp, Holosko'yu göremeyince rahatladık gerçekten... Sağolasın Denizli. Ama hala bizim takımdaki kurguyu göremedik.
Ortada kim nerde oynuyordu ? Çözemedik. En temel çözemediğim şey, bunlara hocamı böyle oynayın diyor, bizimkiler mi böyle oynuyor ?
Alex bu kadar geride, Devid aşırı gezgin, Kazım çizgide hapis.

Ama sonuç, bir güzel ön direk golü, iki rezil defans golü ve 2-1... Biz yendik... Ve fakat, garip bir orta hakem ve allah razı olsun iyi iki yan hakem vardı. Gerçi bir penaltıyı yedi biri ama olsun.
Neden garip bir hakem ? Basit. İlk beş dakika öyle BJK faulleri oldu ve basitçe geçti ki peşinden bazı basın ulemalarının ucuz bulduğu sarı kartlar geldi.
Hatta biri, tekme - tokat yok. Mücadele bile dedi. Selçuk, Lugano tekme atıp mı görüyor bu kartları yoksa kurallar değişti haberimiz mi yok? Arkadan müdehale artık sarıkart değil mi?Hele topa değilse?

Yetmedi, Cisse atılmasa BJK bizi perişan ederdiye geldi. Çakma Kezman'ın 1 metreden topuğu ile vurduğu topu herkes pas geçti.
Yetmedi, hakemin bizim 3 atağımızı avantaja bakmayıp faulle durdurması pas geçildi. Ve Lig TV her zamanki gibi bu görüntülerin çoğunu pas geçti.
Yetmedi, küfür vardı diye konuşuldu. Küfür... İlginç...
Yetmedi, gene hakem konuşuldu özetle. Hakem bizi ince ince doğradı dediler. Nerde olduğunu gösteremeden.

Sonra pazar günü bir maç daha oynandı. Hakem hatası hatta komedisi neydi herkes gördü. Melih Gümüşbıçak hani Anelka'nın eli ile faul yaptığı pozisyondan sonra konuşacak birşey bulamıyorum artık diye kara cuma suratı ile kameraların önünde başını önüne eğmiştin ya. Tutulmuştur o başın eğilmek herhalde artık? Aydın'ın yaptığı direk kırmızılık hareket hakem kartla gelse, Hacettepe 1-0 önde, GS 10 kişi kalsa ne olacaktı o oyun???
Ama hakem sallana sallana geldi ve önce kart çıkmadığını görüp kendine gelemeden kart isteyene sonra lütfen yapana bir sarı kart çıktı. Eyyammmmm... Kötü niyetttt...

Hadi geçtim, topa vuran kim, kartı gören kim... kırmızı karttan atılan kim...? Elle atılanlar yetmedi, şimdi abuk kartlarla atılanlar mı başladı? Kim utanacak bunun için ?

Allah yukarıda... Ama yetmedi... Pazartesi sabah radyoyu açtım ve uzun süredir dinlemediğim bir kanalı, Mehmet Ayan'ı açtım. Merak ettiğim tek bir şey vardı : Bizim doğrandığımız her maç sonrası, elle atılan goller sonrası "hakem konuşmuyoruz" diye "ha" diyenleri bile programdan atan Ayan ne yapıyordu acaba ?
Utandım. Ben utandım o utanmazdan. Hakem değerlendiriliyordu. Üstelik bunu eleştiren mesajları da "bunlar ne konuştuğumuzu anlamamış" diye aşağılayarak. 
Ne oldu Ayan? Kendine mi geldin ? Yazık... Yazık... Yazık... En çok da seni hala dinleyenler ve seninle konuşanlara yazık...

Sonuç mu ? 119  - 118... Mutlumuyum sonuçtan ? Evet... Gelecek umutlu mu ? Hala hayır !!!

Ama, yine de... Her şeye ve herkese rağmen... Gururla diyorum ki....

FENERLE KALIN....